Warning: Declaration of AVH_Walker_Category_Checklist::walk($elements, $max_depth) should be compatible with Walker::walk($elements, $max_depth, ...$args) in /var/www/vhosts/umtsspeedtest.de/httpdocs/ayasofyazeitschrift/wp-content/plugins/extended-categories-widget/4.2/class/avh-ec.widgets.php on line 0
U?ur I??lak ile röportaj – Ayasofya Zeitschrift – Die Zeitschrift für Wissenschaft, Integration und Religion

U?ur I??lak ile röportaj

U?ur I??lak ile röportaj

De?erli U?ur Bey, öncelikle bize zaman ay?rd???n?z için çok te?ekkür ediyoruz. ?u an bir televizyon kanal?nda cuma ak?amlar? canl? yay?n sunuyorsunuz. Ayriyeten yeni albümünüzün yap?m a?amas?nda oldu?unu biliyoruz. Ba?ka projeleriniz varm??

Albümü tamamlad?k bile. Son i?lerimleri kald?. Nasip olursa yak?nda ç?karmay? planl?yoruz. Yakla??k bir y?ldan beri televizyonda programa devam ediyoruz. Bakal?m nasip, belki devam etme durumu olabilir, ?u an tam olarak bilemiyoruz. Onun d???nda konser çal??malar? hala devam ediyor, gerek Avrupa gerekse Yurt içinde.

U?ur Bey, 15.11.1971 tarihinde Almanya‘da do?dunuz. 20 ya??na kadar Almanya’da ya?ad?n?z. Almanya’daki hayat?n?zdan bahsedermisiniz?

25 y?l?m Almanya’da geçti. Ö?rencilik dönemim orada geçti. Asl?nda orada ya?ayan çocuklardan da farkl? bir çocuklu?um geçmedi. Gençli?imde onlarinki gibidir, pek ayr?cal?kl? de?ildir. Belki ay?r?cal?kl? oldu?u k?s?m bizim edebiyatla ilgilenmemiz ve birazda müzikle ilgilenmemiz oldu. Bunun yan? s?ra 13-14 ya?lar?ndan itibaren benim türk kitaplar?yla ha?ir ne?ir olmamdan kaynaklanan bir farkl?l?k belki meydana geldi. Onun d???nda da orada ya?ayanlardan çok farkl? bir hayat?m olmad?. Normal bir i?ci çocu?uyduk biz, zengin bir ailenin çocu?u degildik. ??ci ailenin çocu?u hangi standartlarda ya??yorsa, nerelere gidiyorsa, hangi parklarda geziyorsa, bizde ayn? yerlerde dola?t?k. Dedi?im farkl? olan k?sm? edebiyata olan yak?n ilgim.

Okul y?llar?ndan bahsedermisiniz? Hangi okullarda e?itim gördünüz?

Hauptschule’den ayr?ld?m ve Türk Lisesi’ne devam ettim. Türk Lisesi’ni bitirdikten sonra Türkiyede Üniversite’ye girdim. Burada ö?rencili?im hala devam eder, bitirmedim yani Üniversite’yi. Yine kendi çocuklu?umuzdan beri i?tikal etti?imiz alan ile ö?renim görmeyi tercih ettim, o ?ekilde devam ediyor. Ama as?l önemli olan tabiki, okul mutlaka çok önemli ve zaman?nda okulun k?ymetini bilmek önemli, y?llar geçtikten sonra de?il. Bizim ya?larda de?ilde, yani 18, 15,16 iken okulun çok önemli oldu?unun bilincine varmas? laz?m çocuklar. Ama 15-16 ya??ndaki çocukta nekadar o bilinçde olur, buda ayr? bir tart??ma mevzu?u. Ama vaktinde okulun k?ymetini bilen insanlar gelece?in in?as? noktas?nda daha ?ansl? insanlard?r. Fakat di?er tarafdanda bak?ld???nda, bir insan Üniversiteyi bitirmi? olabilir, Master yapm?? olabilir, Doktora yapm?? olabilir, manevi taraf? tam donanmam??sa o e?itimin ona çok fazla fayda sa?lad??? söylenemez. Dolay?s?yla iki taraf?da yürütmek laz?m, yani mana taraf?n?da, madde taraf?n?da, beyin taraf?n?da, kalp taraf?n?da, gönül taraf?n?da. Bunlar yürüdü?ü ve geli?ti?i takdirde insana bir faydas? olur. Aksi takdirde kuru kuruya bir e?itimin ve kuru kuruya kitap okuman?n insan?n kendisine göre bir muhasebesi ve muhakemesi olmad?ktan sonra kitap okuman?n bile insana bir faydas? olmaz. ?nsan bir defa kendi içerisinde muhasebeyi  ve muhakemeyi oturtmas? laz?m. Bu iki ilke yoksa, bu iki kabiliyet, bu iki kabiliyet yoksa insanda okuman?n o insan için çok fazlas? olmaz. Önce içimizde bu ink?lab? geli?tirmemiz laz?m.

Peki Türkiye’ye dönme nedeniniz neydi?

Yapt???m i?di. Yapt???m i?in d???nda, dönme sebebim yoktu. Rahatl?kla Almanya’da ya?ayabilirdim, hizmetlerimi  ve çal??malar?m? Almanya’da devam edebilirdim. Hiç bir s?k?nt? yoktu. Fakat benim yapt???m i? daha çok Türk edebiyat?yla ilgili olan bir i? oldu?u için Almanya’da Türk edebiyat?n?n çok fazla al?c?s? yok. Çünkü Türk edebiyat?n? bilmiyor yani ne Türkçeyi do?ru dürüst konu?uyor maalesef bizim oradaki insan?m?z ve nede  Almancaya tam olarak vak?f. Dolay?s?yla böyle s?k?nt?l? bir ortam?n içerisinde sizin Türk muhataplar?n?z edebiyat muhataplar?n?z fazla de?ildi Avrupa’da. Durum böyle olunca Türkiye’ye dönmek zorunda kald?k, çünkü yapt???m?z i?in muhatab? k?smen de olsa edebiyattan anlayan insanlard?. Ve iyiki dönmü?üm diyorum o dönemde, çünkü burada çok ciddi 10 binleri, 100binleri, belki milyonlar? bulan bir muhatap bulduk. O aç?dan dönmemden dolay? en ufak bir pi?manl???m yok.

U?ur Bey, edebiyat a?k?n?z? alevlendiren neydi?

Edebiyat bir sevda i?idir, bana göre çok fazla e?itimle ilgili olan bir?ey de?il. ?imdi Edebiyat Fakültesinde bir edebi bir ders al?rs?n?z, edebi manada geli?tirirsiniz kendinizi fakat içinizde edebiyat sevdas? yoksa, o ö?rendikleriniz sadece ezberden ibaret kal?r ve belli bir süre sonrada unutursunuz. Dersler hep öyledir zaten, çal???rs?n?z ve bir sene sonra bütün ö?rendiklerinizi unutursunuz, ama sevdal? oldu?unuz ?eyleri unutmazs?n?z kolay kolay. Edebiyat tamamen bir sevda i?i. Bugün bak?n dünyada çok ad?ndan söz ettiren ve ?iirleri dilden dile dola?an insanlara bak?n, ço?u edebiyat mezunu de?ildir. Edebiyat fakültesinin kap?s?n? bile görmemi?dir birçogu. Ama edebiyat sevdas? onlar? ?air yapm??d?r, edebiyat sevdas? onlar? yazar, edebiyat sevdas? onlar? birer kö?e yazar?, birer bilge ki?ilik olmas?na vesile olmu?dur. Ama dedi?im gibi, bu sevda içeride olmad??? sürece ne kadar kendinizi zorlarsan?z zorlay?n, bir sonuç ç?kamaz. Biz sevdalandik bu i?e. Biz çocuklu?umuzdan beri bizim halk edebiyat?m?zda, türk edebiyat?nda, divan edebiyat?nda var olan büyüklerimizi inceleyerek onlara sevdalanarak adeta onlarla bir ruh ileti?imi kurarak onlar? anlamaya çal??t?k. Söz ileti?imi de?il. Edebiyatta ruh ileti?imi çok önemlidir, yani bir ki?i ölmü? ve Allah?n rahmetine kavu?mu? olabilir, bu çok önemli de?il, onunla ruh ba?? kurabiliyorsan?z, ruh ba??ndan olu?an etkile?imler vard?r. Ve böylece onun ruhani tasarrufundan sizede bir?eyler dü?er. Edebiyat böyle bir?ey. E?er bu bilinçte, bu mana aleminde edebiyat tutkunuz yoksa, bir sonuç alamazs?n?z. Biz böyle ba?land?k 13-14 ya?lar?nda yani böyle bir ruh ba?? olu?tu. Mesela bugün bir Necip Faz?l okurken sadece bir sözel manada ileti?im de?il, ruhsal manadada bir ileti?im. Mevlana’y? okurken onun sadece anlatt??? hikayelerden etkilenmek de?il. Bugün bir Cemil Meriç’i okurken sadece oradaki ifadelerin varl???na tak?lmamak, Cemil Meriç’in ruh dünyas?na girerek adeta empati kurabilmek ve onunla hemhal olabilmek. Edebiyat böyle bir?ey, bunlar? ba?aram?yorsan?z, edebiyatta çok fazla ba?ar?l? olma ?ans?n?z yok. Sadece okumakla olmuyor, i?te siz bir aruzun ölçüsünü bilmekle edebiyatc? olmazs?n?z. Edebi kurallar? biliyorsunuz, ama edebiyatc? olmazs?n?z. ?air olmazs?n?z bununla. Aruz ölçüsünü bilmeyen ö?renmeyen varm? lisede? Herkes ö?reniyor bir ?ekilde, ama liseden sonra kimsenin akl?nda ne faulun kal?r, ne mefaulun kal?r. Yani bunlar?n hiç birisi akl?nda kalmaz ve ölçüde adam?n pek umrunda olmaz. ?stiklal Mar?? mesela, aruz ölçüsünle yaz?lm??t?r, ama lisede okadar insan aruz ölçüsünü ve ?stiklal Mar??n?n hangi aruz ölçüsüyle yaz?ld???n? görür ve Üniversitedede tekrar görür. Ama okul bittikten sonra kimsenin akl?nda bu kalmaz. Bunlar kurallar, fakat edebi kurallar ayr? bir?ey ve edebiyat sevdas? ayr? bir?ey. Neyse noktalayal?m bu çok uzun bir konu.

Mevlana’dan bahsetmi?ken. Mevlana diyorki, ´Gurbet dünyaya gelmekle ba?lar´. Siz gurbeti nas?l tan?mlars?n?z?

Gurbeti iki türlü anlamak laz?m. Biri zahiri gurbet: gözle gördü?ümüz ve bedensel olarak ya?ad???miz bir gurbet. Siz bir gurbetçisiniz mesela bu manada. Birde manadaki gurbet var: Ruh geldi?i yere gitmek istiyor. Dünyaya gelmesiyle asl?nda gurbete ç?k?yor ruh. Neden? Beden denilen hapsin içinde çünkü. Beden denilen varl???n içine hapis ve mahkum oluyor. Beden hapsinden kurtulup as?l yurduna dönmek istiyor. Peki ruhun istedi?i ne? Ruhun istedi?i, beden hapsinden kurtulup, özgürlü?üne kavu?mak. Özgürlük alan? neresi? Cemalullah, yani onun yarat?ld??? yer. Geldi?i yere gitmek istiyor ruh. Beden ise çok önemli de?il. Beden zaten bir araç gibi. Onu ta??yan bir elbise gibi dü?ün. Onun d???nda ruhun as?l memleketi, Yaradan?n ona vaad etti?i yerler ve sonsuzluk iklimi ve sonsuzluk alemidir. Ruh oraya gitmek istiyor ve biz nefsizmizle belki zaman zaman ona kar?? koyuyoruz. Çünkü a??r? derecede dünyada kalmak istiyor ve ruhun gitmek istedi?i yeri engelliyor. Ve ruhla nefsimiz, nefsani arzular?m?z çak???yor. Biz diyoruzki, yok gurbette kalalim, ruh diyorki gurbetten gidelim. Manada hangi taraf?n?z a??r bas?yorsa, onun dedi?i oluyor. E?er ruhunuz gerçekten a??rl?ktaysa, buran?n gerçekten gurbet oldu?unu biliyorsunuz. Ama ruhunuz de?ilde nefsi arzunuz a??r bas?yorsa, bu dünya gerçek memleket gibi oluyor. Ve ruhun as?l gidece?i memleketi umursam?yorsunuz. ?n?aallah onlardan olmayal?m.

Peki sanatci kimli?iniz Almanya’da, yani gurbette, nas?l olu?tu? Ve Almanya sizi ne derece etkiledi?

?imdi ?öyle bir?ey, dedimya iki tür gurbet var. Bir bizim bedenen hissetti?imiz gurbet, birde manadaki gurbet. Biz birinci gurbeti hissettik. Bedenen memleketten, vatandan, bayraktan, ezandan uzak kalman?n bir ac?s?ni ya?ad?k. Ezans?zl???n ne oldu?unu ya?ad?k, yabanc? olman?n ne oldu?unu ya?ad?k, bütün bunlar?n hepsini gurbette ya?ad?k. Bu ya?am?? oldu?umuzun tamam?na mahrumiyet diyebiliriz. Bu mahrumiyet baz? insanlar? tamamen bozar, ya?ad??? memleketin bozulmu? bireyleri gibi yapar. Baz? insanlar?da bu ac? olgunla?t?r?r ve bir yere yönlendirir. Bizi olgunla?tirdi bu ac?lar ve bizi memleket sevdas?yla, millet sevdas?yla, bayrak sevdas?yla, devlet sevdas?yla ilgili bir?eyler yapmaya zorlad?. Ve bunun sonucunda belki biz üretken bir sanatc? olduk. Halk ozan? olmam?z?n temel sebeplerinden biriside belki o gurbeti ya?amam?zd?r. ?yiki o gurbeti ya?am???m diyorum ben.

Almanya’da ikinci nesil, üçüncü nesile dilimizi, dinimizi, kültürümüzü aktarmakta çok zorluk çekiyor. Türk gençleri asimile olma tehlikesiyle ba? ba?a. Sizin gençlere önerileriniz, nasihatlar?n?z bu konuda nelerdir?

Nasihatlar?m?z olmazda, belki önerilerimiz olabilir. Bir defa insan ancal insanla insan olabilir. ?nsan kendi ba??na insan olmaz, insan kendi ba??na insani özellikleri ta??yamaz. ?nsan insanla insan olur. Adam adamla adam olur. Hiç kimse tek ba??na adam olmam??d?r. Dünyada ne kadar sizin g?pta etti?iniz adam varsa, mutlaka yan?ndaki adamlarla adam olmu?dur. Hiç kimse böyle kabu?una çekilipte dört duvar aras?nda adam oldum iddias?nda bulunamaz. Demekki adam adamla adam oluyor. Buradan hareket ile, bizim orada ya?ayan insanlar?m?z hiç bir surette cemiyetten, derneklerden uzak kalmamas? laz?m. Cemiyetlerin içinde olmas? laz?m. Her cuma günü, bir?ekilde o cuma kalabal???n?n içinde, cuma namaz?n? k?lma vesilesiyle o cuma kalabal???n?n aras?na girmesi ve bir aidiyet hissetmesi laz?m. Bir defa her cuma bir?ekilde kendinisi o toplumun içerisinde, Yaradana ba?lanm?? olan o toplumun içerisinde görme mecburiyetini hissetmeli. Bu çok önemli. Bayramlarda Bayram Namazlar?nda bayramla?mal? ve bunun d???ndada bo? zamanlar?nda kesinlikle cemiyetlerin içerisinde bu gibi faaliyetleri gösteren derneklerin içerisine girerek, adamlarla adam olma ilkesini benimsemeli. Bunun en pratik formülü bu. Bunun ikinci, üçüncü, dördüncü mutlaka çok formülü vard?r. Bana en pratik formülü soruyorsan, insan ancak bu ?ekilde gelisebilir. Öbür türlü insan okuyupta, inzivaya çekilipde kendini geli?tirebilir, ama istikamettende olabilir bu ?ekilde. Bu riskli bir yoldur. En risksiz yol, do?ru yolda olanlar?n yan?nda olmakt?r. Onlarla sohbet etmektir, onlarla çay içmektir. Hiç Hak’dan, hukukdan konu?masa bile o cemiyete girip onlarla çay içmesi bile onu geli?tirir. Onlarla tokala?mas? bile onlar? geli?tirir. Onlarla göz göze gelmesi bile onu geli?tirir. Do?ru bir adam?n ona bak??? onun kimyas?n? de?i?tirebilir. Do?ru bir adam?n nazar? onun kalp yap?s?n? de?i?tirir. Bunlar geli?mekte en pratik yöntemlerdir. Onun için oradaki gençler aman ha aman dernek neymi?, cemiyet neymi?, cuma neymi? diyerek bunlar? ihmal etmesinler. Acizane tavsiyem bu olur.

?lk albümüzden bu yana müzik tarz?n?z ve stiliniz nas?l geli?ti yada de?i?ti?

Stilim hiç de?i?medi. Ben hep klasik bir halk ozan? gelene?inden i?i soyutlay?p, modern ça?a bu i?i uyarlayan bir adam olma gayretinde oldum. ?lk ba?larkende o gayretteydim ve bugünde hala o yolda devam ediyorum. Yani otantik ?ey yap?lmas? mutlaka çok önemli ama otantik yapt???m?z ?eylerle beraber bugün ya?ayan insanlar?n ve bugünkü nesilin kula??nada hitap edebilecek nitelik ?eylerin ihtiyaç oldu?unu dü?ünüyorum. Mesela bugünkü nesil internetten anl?yor de?ilmi? Sizin interneti bo?verebilmeniz mümkün mü, davan?z? anlatabilmek için? Ya internet ça??n insan?n i?i, bozulan insanlar?n i?i, veyahut yeni yetmelerin i?i diyerek interneti ihmal edebilirmisiniz? ?nterneti nekadar ihmal edemezseniz, TV‘yi nekadar ihmal edemezseniz, bugünkü nesilin kulak alg?s?n?da ihmal edemezsiniz ve müzik alg?s?n?da ihmal edemezsiniz. Bu bir gerçektir. Adam diyorki, niye electro-gitar koyuyorsun sen? Kendisi sevmedi?i için benim koymamam? istiyor. Bu yanl?? bir yakla??m. Sen sevmeye bilirsin ve electro-gitar? sevmiyorsan beni dinlemeyeceksin. Benim yapt???m tarz? sevmiyorsan, beni dinlemeyeceksin. Ama beni suçlama. Beni dinleme, ba?ka ?eyler dinle, ama beni suçlamaya kalkma, bu yanl?? bir?ey. Yani bir insan kendi zevkine hitap etmedi?ini gördü?ü zaman suçluyorsa onu, bu bir insanl?k zaaf?d?r. Benim ho?uma gitmeyebilir bir?ey, ama o ?eyi benim suçlamam gerekmez. Yahu diyor, senin müzi?in biraz sert geliyor, diyor. Beni dinleme ozaman, git ilahi dinle. Sen niye gam-türkü yapm?yorsun do?udaki ozanlar gibi, diyor. Git do?udaki ozanlar? dinle, beni dinleme. Yani bunlar?n hepsi birer tercih. Herkese birden hitap edemezsiniz, bunun mümkünat? yok. Yani ?urada 100 tane insana bir ?iir okuyun, yüzünede be?endiremezsiniz. 100 tane çok güzel k?yafet giyinin, 10 tanesine 15 tanesine zor be?endirirsiniz. ?imdi di?er k?s?m be?enmiyor diye, o k?yafetin yanl?? bir rengine, kesimine oldu?una yanl?? i?aret de?ildir bu. Herkes be?enmek zorunda de?il. Dolay?s?yla bir sanatkar?nda yapt??? ?eyleri herkesin be?enmek mecburiyeti yok, birdefa bizim bu alg?y? toplum olarak bir kö?eye b?rakmam?z laz?m.

Peki hedef kitlenizi nas?l tan?ml?yorsunuz?

?imdi ben onu zaman?nda ?öyle dedim: Yüre?inde kula?? olan herkes. Ben yürekli adamlara hitap etmek istiyorum, yüreksizlerle i?im yok. Hedef kitlemde kendisinde yürek oldu?unu iddia edenler. Yüre?i oldu?unu ve yüre?inin kula?? oldu?unu ve yüre?iyle i?itti?ini iddia eden insalara ben hitap etmek gayreti içerisindeyim. Bunu ne kadar ba?ar?yorum bu tart???l?r. Benim hedef kitlem onlar, aksi takdirde ben hedef kitlesi olarak sa?a veya sola ?u, bu diye kesinlikle bir ayr?m yapm?yorum.

Müzik tarz?n?z? nas?l tan?ml?yorsunuz?

Onada dedimki: Türkçe sözlü, Anadolu kaynakl?, evrensel müzik. Ve halen ayn?s?n? diyorum. Ben Türkçe sözlü müzik yap?yorum. Kayna??m? Anadoludan al?yorum ve evrensel bir müzik yap?yorum, çünkü bizi zaman zaman yabanc?larda dinliyor ve konserlemize geliyorlar. Onlar?nda, zaman zaman bak?yorum, bundan keyif ald???n? ve rahatl?kla dinledi?ini görüyorum. Görüyorsunuzki sizi söz olarak anlamasada, müzikde ona hitap eden bir?ey olabiliyor ve kendisinden bir?ey bulabiliyor. Biz nas?lk? Madonna’y? anlamadan dinliyorsak veyahut bizim baz? dinleyenlerimiz oluyorsa. Ve bir çok dinledi?i yabanc? müzi?i sözlerini anlamamalar?na ra?men müziklerini dinliyorlarsa, onlarda bizi rahatl?kla dinleyebilir. Dolay?s?yla bu aç?dan bakt???m?zda, evet biz evrensel çal??malar yap?yoruz. Yani bir?eyin evrensel olmas? milli olmamas? anlam?na gelmiyor. Zaten her evrensel mutlaka milli bir perspektife sahiptir. Bugün Amerikan müzi?i evrenseldir ama milli bir perspektifi var adamlar?n. Dolay?s?yla yöresel olmadan küresel olmak mümkün de?il. Veyahut tersinden bakalim her küresel olan bir?ey mutlaka evrenseldir.

Benimsemi? oldu?unuz de?erler nelerdir? ?dealleriniz nelerdir?

?imdi idealler bitmiyor, yani küçük idealler var, k?sa vadeli idealler ve hedefler var, orta vadeli ve uzun vadeli hedefler var. K?sa vadeli ve orta vadeli hedefleri geçecek olursak, onlar dünyalik ?eyler. Uzun vademiz cennete gitmek in?aallah. Hedefimiz Cemalullah ile ?ereflenip cennete gitmek, bundan daha uzun gayede bir?ey olmaz. Bizim en büyük gayemiz bu. Bu nasip olursa ne ala, hayat? ba?ard?k demektir. Di?er öbür k?sa ve orta vadeli hedefler bunun yan?nda hiç önemli de?il. Bunlara hiç girmeyelim.

Hayat?n?zda düzen varm?d?r? Düzenli bir hayat ya?ant?n?z varm?? Kaçta yatar, kaçta kalkars?n?z?

Yok, çok düzensiz bir hayat ya?ar?m. Bir bakars?n?z sabah 6’da kalkar?m. Bir bakars?n?z ö?len 3 de kalkar?m. Bir sabitim yok benim. Spora gidi? sabitimde yok, yemek yemedede yok, kalkmada yok, yatmada yok. Ama düzensizli?im içinde bir düzenim var, o düzenimde mutluyum. Ama bu demek de?ilki, bu ?ekilde olmak insan? ba?ar?l? k?l?yor. Böyle bir?ey anla??lmas?n. Belki daha düzenli olsam daha ba?ar?l? olabilirdim.

Olmazsa olmazlar?n?z nelerdir?

Bir defa inanmak yani. Bir insan?n hayat?nda inanmak diye bir alg? yoksa yakla??m yoksa o hiçbir?ey olmam??d?r ve onun hayat?ndan hiçbir?ey olmaz. Ve bir insan?n olmazsa olmaz?da bu oldu?unu dü?ünüyorum.

Eserlerinizde Anadolu de?erlerinden bahsediyorsunuz. Anadolu sizin için ne ifade ediyor?

Asl?nda Anadolu’yu öyle bir cümleyle özetlemek mümkün de?il. Anadolu’da bir tarih var. Yani ?stanbulda ya?amana ra?men, ?stanbulu özledim diye bir eser yapt?m. Bana ozaman sordular. Nas?l oluyor bu dediler? Bende ?stanbulun üstündekilerinden çok alt?ndakilerini özledi?im için böyle bir eser ç?ki?or ortaya dedim. Dolay?s?yla biz bu co?rafyan?n üstünde ya?ayanada hürmetimiz var ama alt?ndaki ya?ayanlara daha fazla hürmetimiz var. Ve bu co?rafyan?n, bu topraklar?n, anadolu co?rafyas?n?n alt?nda, topra??n alt?nda ya?ayanlar bizi çok etkiliyor. Ve bizi biz eden as?l mana dinamikleri onlar. Bize hakikati, do?ru yolu gösteren, bize insanlar aras? münasebeti ve a?dab? ö?reten onlar. Üstündekiler de?il, biz alt?ndakilerden ö?reniyoruz hala ne ö?reneceksek. Onlar?n b?rakt??? eserlerle bir?eyler ö?renmeye çal???yoruz. Bu bak?mdan Anadolu bizim için çok zengin bir co?rafya. Ve ?imdi ayn? zamanda Anadolu de?erleri dedi?imiz zaman, alt?nda yatanlar?n sadece b?rakm?? oldu?u eserler de?il, ayn? zamanda onlar?n ruhani tasarrufununda bu ülke insan?na çok ciddi katk? sa?lad???n? dü?ünüyorum. Belki bunlar gözle görülür, elle tutulur ?eyler de?il. Ruhani tasarruf dedi?iniz zaman havada kalan bir ifade gibi, çünkü elle tutu?umuz gözle gördü?ümüz bir?ey de?il. Fakat ben, onlar?n hala ya?ad?klar?n? dü?ünerek ve onlar?n ruhlar?n?n bu co?rafya üzerinde ya?ayan, ne kadar entrika varsa, ne kadar hile varsa, bu ülkeyi bölmek için ne kadar yamukluklar varsa, onlar vesilesiyle bir ?ekilde engellendi?ini dü?ünenlerdenim.

Eserinizde “Sevdam?z?n ad? berrak, sonu toprak, dönen alçak olsun“ diyorsunuz. Sevgi ve a?k sizin için ne ifade ediyor?

“Muhabbetten Muhammed oldu has?l, muhabbetsiz Muhammed’den ne has?l“ demi? ?air. Demekki Muhammedin has?l olma sebebi bile muhabbet, bahsetti?in sevgi. Peki “muhabbetsiz Muhammed’den ne has?l“ demi?, elde ne varki? Hiç bir?ey kalm?yor de?ilmi? Kainatin efendisi olmadan elde hiç bir?ey kalm?yor. Sevgi bence insan?n yarat?l???na en birinci sebep. O olmasayd? insan var olmayacakt?. O halde insan?n yarat?l?? mayas?nda ne var? Sevgi var, yani muhabbet var. E?er bunu insan göz ard? ederse, insani ileti?imi ve münasebetleride o denli kusurlu olur.

?öhret sizde neleri de?i?tirdi? ?öhret hakk?nda ne dü?ünüyorsunuz?

?öhret ne de?i?tirdi, öyle bir analiz ve tahlil yapmad?m, ama on sene yirmi sene önce nas?lsam ayn?y?m. Arada bir telefon numaram de?isiyor, yani de?i?en bir?eylerden bir tanesi telefon numaramd?r. Birde arada bir daha iyi bir çal??ma ortam? sa?lamak için evi de?i?tiriyorum, bunun d???nda bende de?i?en pek fazla bir?ey yok.

Hobileriniz nelerdir?

Sporu seviyorum. Ben uzak do?u sporu da yapt?m, tekvando yapt?m. Bu arada jimnastik yap?yorum. Zaman zaman film izlemeyi seviyorum. Yürümeyi seviyorum. Kitap okumak filan, bunlar sevgiyle ilgili bir?ey de?il, bunlar sizin geli?meniz için zaruri olan ?eyler. Edebiyat taraf?na girmeyece?im bu i?in, daha do?rusu bu i?in edebiyat?n? yapmayaca??m. Kitap okumakt?r, yazarlar? analiz etmektir ve oradan hisseme dü?eni ç?karmakt?r, pay?m?? almakt?r vs. Bunlara girmeyece?im. Ama hobi dedi?iniz anda, keyif alarak, bo? vakti de?erlendirdi?iniz, bedeniniz için, kendiniz için, keyfiniz için yapt???n?z ?eyler olarak soruyorsan?z, bunlar? seviyorum. Dedi?im gibi, sporu çok seviyorum, bununla beraber bal?k yapmay? seviyorum, hemen hemen haftada üç kere minimum bal?k yiyorum. Haftada alt? gün bal?k yedi?im zamanlarda oluyor. Onun için çe?it çe?it bal?klar yap?yorum ve sadece kendi yapt???m bal?klar? keyifle yiyebiliyorum, çünkü çok özel formüller uyguluyorum bal??a. Buda mesela özel bir keyfim, özel bir zevkim onun haz?rlanmas?, onun yenmesi. Ve her?eyden önce bal???n ayn? zamanda faydal?, sa?l?k?i bir?ey olmas? münasebetiyle ruhende rahat hissediyorum kendimi bal?k yedi?im zaman. Ve birde genelde yemek yendi?i zaman insanda ?i?kinlik yapar, bal?k eti yedi?iniz zaman yapmaz yani. Seyahat etmeyi seviyorum. Mesela konser seyahatlarini seviyorum. Öyle zorlanarak gitmiyorum hiç biryere, severek gidiyorum. Yeni yerleri görmek, yeni yerleri ke?fetmek, birde kendinizi böyle mahrum hissedece?iniz, yanl?z hissedece?iniz yerlerde olmak çok önemli bir?ey. Bunuda insan?n ya?amas? laz?m, herzaman rahat iyi olmuyor. Mesela her an tehlikeyle kar?? kar??ya hissetmeniz kendinizi, her an ba??n?za bir?ey gelecekmi? gibi dü?ünmeniz. Bunlar önemli ?eyler, bu hissiat?da ya?amak laz?m arada bir ki, rahatl???n memlekette ya?aman?n ne kadar ho? bir?ey oldu?unun k?ymetini bilmeniz için.

Hangi sanatc?lar? dinlersiniz? Kendinizi dinlermisiniz?

Kendimi s?rf ele?tirmek için dinlerim. Enstrümental müzik dinliyorum zaman zaman. Onun için sözlü müzi?e tahammülüm yok, yerli müzik hiç dinleyemiyorum. Yerli müzi?in sözleri çok rahats?z ediyor beni, çok basit geliyor ve uzun süre yerli müzik dinleyecek olsam, iyilerini ay?r?yorum tabi, yoksa zeka seviyem bir ilk okul talebesinin seviyesine dü?er diye dü?ünüyorum.

Sanatc? olarak Michael Jackson’in ölümü sizde ne tür etki yapt??

Onu zaman zaman dinlerdim ben. Yapt??? müzikleri dinlerdim. Gerçekten müzikal manada çok yetenekli bir insand?. Alt yapi olarak, sound olarak ça??n 10-15 sene ilerisinde giden bir adamd?. Michael Jackson´un ölümünden iki tane ders ç?karmam?z laz?m: Birincisi, dünyan?n ne kadar önemli ki?isi olursan?z olun, ?öhretiniz nerelere ula??rsa ula?s?n, bu i?in sonu ölüm bir defa. ?kincisi, ne kadar çevrenizde insan olursa olsun, ne kadar zengin olursan?z olsun, ne kadar kendinize münhas?r bir hayat?n?z, malikhaneniz, özel saraylar?n?z olursa olsun, bu dünya geçici bir dünya, hiç bir?ey kal?c? de?il. Ve çok paran?z oldu?u zaman daha çok ya?ayacaks?n?z diye bir kuralda yok. Adam elli küsür ya??nda gitti herhalde. Yani asl?nda bir ibrettir. Michael Jackson çünkü bir insan?n ?öhret ad?na gelebilece?i en son noktad?r bu dünyada. Bu adam geldi i?te gözünüzün önünde, sizin tekrar tekrar bu i?e yeltenmenize gerek yok, geleni gördünüz ve akibetinide gördünüz. Sonuç ne? Sonuç ölüm. Hakk´la beraber olma vaktinin mutlaka gelmesi ve onun bir sekilde vakii olmas?. Yavuz Sultan Selim’e vezirlerinden birisi diyorki, kendisi ölüm dö?eyindeyken, ´Hünkar?m art?k Hakk’la birlikte olma vakti yakla?t?´. Böyle deyince hemen sözünü kesiyor Yavut Sultan Selim ve diyorki, ´Ehh, be gafil sen bizi bugüne kadar Hakk’dan uzaktam? ya??yor sand?n?´ ?imdi öyle bir hayat ya?amak laz?mki, aynen Yavuz’un o ifadesinde oldu?u gibi. Son nefesinizde Hakk’la birlekte olmak demek yerine, her an o vakit onunla olmal?. Hani birine sormu?lar, ´?yi bir insan nas?l bir yap?da olmas? laz?m?´ Oda cevap vermi?, ´Son nefesinde nas?l olmak istiyorsa, her nefes öyle olmal?.´ Bir insan son nefesinde nas?l ölmek istiyorsa, her nefes öyle olma gayretinde olursa, i?i kurtar?r demektir. Michael Jackson asl?nda bu manada bir insan?n nerelere kadar yükselebilece?inin çok bariz bir göstergesi, ama ayn? zamanda bu yükselen insan?n sonuç olarak akibetinin boyac?dan, badanac?dan, dilenciden, ?öförden, siyasetciden, hiç kimseden farkl? olmad???n? gösteren bir gerçekti yani.

Son olarak albümlerinizi korsan satanlara, Mp3 indirenlere mesajlar?n?z neler?

?imdi korsan iyi bir?ey de?il. Korsan kul hakk?. Ben diyorumki mesela, hadi ben Mp3lerimi dinleyenlere hakk?m? helal ettim, diyelim. Ama benim helal etmemle i? bitmiyorki. Benim çal??mamda sadece benim eme?im yok, onlarca insan?n eme?i var. ?imdi adam bana mail at?yor, `A?abey senin Mp3lerini dinliyoruz, hakk?n? helal et´ diyor. Hadi diyelim ben hakk?m? helal ettim, helal ediyorumda. Ama o rahat bir?ekilde yine dinleyemeyecek onu, benim eme?im yokki sadece. Grafikcisinden, aranjöründen, toptanc?s?ndan herkes ekmek yiyor bu i?den. Onlar hakk?n? helal edecekmi? Dolay?s?yla benden bir helallik istemesiyle i? bitmiyor. Kusura bakmas?nlar, ben hakk?m? helal edeyimde ama onlar bununla rahat etmesinler. Mümkünat? yok, onlarca insan isyan ediyor. Bak?n yüzlerce binlerce insan bu yüzden i?siz kald?. Onlarca, yüzlerce ?irketler kapand?. Binlerce perakende insan bu i?den ekmek yerken, kepenkleri indirdi ve ?u anda i? yapam?yorlar. Bunlardan kaynakl? olarak ç?kacak herhangi bir s?k?nt?n?n onlar?n belki daha farkl? yollara tevessül ederek, farkl? yollardan, gayri yollardan kazanç sa?lamas?na sebebiyet veren bir fiil olarak geliyor bana. Onun için korsana prim vermemek laz?m, ho? bir?ey de?il. Benden yana helal ho? olsun, ama benim helalli?imle rahat etmesinler çünkü sadece benim eme?im yok, onlarca insan ma?dur oluyor.

U?ur Bey, bu keyifli röportaj için hem kendi ad?ma, hemde Ayasofya Dergisi okuyucular? ad?na çok te?ekkür ediyorum ve hayat?n?zda, projelerinizde ba?ar?lar diliyorum.

Publiziert in: Ayasofya, Nr.30, 2010

Dies könnte Sie interessieren

Nihat Hatipo?lu ile özel sohbet

Nihat Hatipo?lu ile özel sohbet     Nihat hocam, defalarca Avrupa´ya geldiniz. S?rf Peygamber Efendimizi …