Warning: Declaration of AVH_Walker_Category_Checklist::walk($elements, $max_depth) should be compatible with Walker::walk($elements, $max_depth, ...$args) in /var/www/vhosts/umtsspeedtest.de/httpdocs/ayasofyazeitschrift/wp-content/plugins/extended-categories-widget/4.2/class/avh-ec.widgets.php on line 0
Kibirlilere sadaka vermek… – Ayasofya Zeitschrift – Die Zeitschrift für Wissenschaft, Integration und Religion

Kibirlilere sadaka vermek…

 Kibirlilere sadaka vermek…

 

 

Allah Rasulun sözleri ver hareketleri hiç ?üphesiz birbirinden güzel, birbirinden ö?ütverici ve birbirinden e?iticidir. Her birinin alt?nda muhakkak derin manalar, sebepler ve gerekçeler vard?r. Her bilim dal?nda tan?d???m?z baz? kurallar? inceledi?imizde, bir çok ilginç buldu?umuz konular? Allah Rasulunun sünnetinde bulabiliriz. Buna bir misal Almanya Medeni Hukuk’undan verelim. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Çocuklar?n?z yedi ya??na geldi?inde, onlar? namaza al??t?r?n?z.” diyerek, ifade buyuruyor. Ben hep dü?ünür dururdum, kendi kendime. Neden aceba yedi ya? s?n?r? diye. Bu alt? veya be? ya?ta olabilirken neden yedi ya?… Yedi ya??n özel bir sebebi olmas? gerekir diye tahmin ederdim, fakat kendim cevab?n? bir türlü veremezdim. Rahmetlik hocama da hiç sormam??t?m bu hususu. Bu ya? s?n?r?n?n sebebini üniversite hayat?m?n ilk senesinde, ilk sömesterde medeni hukuktaki sözle?melerin geçerlili?i bölümünde ö?rendim. Almanya Medeni Hukuk’unda bir sözle?me yapmak istiyorsan?z, ya??n?z en azindan yedi ya?? doldurmas? gerek (§§ 104, 105 BGB). Yedi ya??ndan küçük ?ah?slar ne kadar da keskin zekal? olsalar, dehada olsalar, yine sözle?meleri geçerli olmaz. Bunun ?st?lah? (terimi) “Geschäftsunfähigkeit” t?r. Bu ya? s?n?r?n? ö?rendi?imde, içimden bir “Subhanallah” çekmek geldi ve Allah’?n ne kadar büyük oldu?una ve göndermi? oldu?u dinin ne kadar mükemmel (kamil/ eksiksiz) ve evrensel oldu?una bir kez daha tan?kl?k etmi? oldum. Yedi ya?, insano?lunun biolojik geli?mesinde önemli bir ya?t?r, bir dönüm noktas?d?r. Yedi ya??nda insan belli bir idraka ve “iyiyi kötüden ay?rdetme” hususunda farkl? bir yap?ya sahip oluyor. Bu yüzden hem Ilahi Hukuku, hemde Almanya Hukuk bu ya?a yönelik farkl? ve de?i?ik bir uygulama yap?yor. Demek ki, yedi ya??nda insan belli bir zeka seviyesine ula?m?? oluyor ve bu ya?la beraber belli bir sorumluluk ta??yabiliyor. Bakarm?s?n?z buradaki ba?a efendim!

 

Ama gelelim bu günkü yaz?m?z?n as?l konusuna. Kibirlilerden bahsetmek istemi?tik asl?nda. Daha do?rusu onlara verilmesi gereken sadakadan…

 

Allah Rasulu bir hadisinde (beni ?a??rtan, güldüren ve çok dü?ündüren bir hadistir bu): “Et-Tekkebberu ala Mutekebbirin sadakatun.” diyor. (Baz?lar? bu hadisin sahih olup olmama hususunda tereddütlü olsalarda, içeri?ine bak?ld???nda, bunun sahih oldu?unun kanaatindeyim.) Bu hadisin anlam? ise ?öyledir. “Kibirlilere kar?? kibir sadakad?r.” Mutekebbir kelimesi Arapçada KAF, BE ve RA kökünden gelen KÜBRA, EKBER,  K?B?R kelimeriyle ayn? kökten gelir ve büyüklükle alakal? olan ?eyleri kapsar. Hadisi ?erif’in olu?umu ise çok ilginç ve dü?ünmeye de?er. Allah Rasul’unun burada bir önerisi ve bir tavsiyesi vard?r. Demek ki kibirli bir insan? gördü?ümüzde ona haddini bildirmek için bizde kasten ona kar?? kibirli davranmam?z gerekiyor. Burada bir yanl?? anla?ma olmas?n efendim! Allah’a s???n?r?m. Normalde inanan bir insan yaradan? bilip tan?d??? için kibirli olmaz, olamaz, buna cesaret bile edemez. Çünkü kendisinden çok ama çok daha büyük birinin oldu?unu bilir ve hayat sermayesini ona göre, haddini a?maks?z?n tüketir. Beethoven bile, kendisi bir deha oldu?u halde – ki adam sa??r olmas?na ra?men, hayat?n?n en güzel eserlerini icra etmi?tir – ?öyle demi?tir: “ Kendimi kainatla k?yaslad???m zaman, ben neyim ki?” Ne kadar güzel bir söz de?il mi? Durum böyle iken, insano?lu de?il büyüklenmek, kibir kelimesinin K’sini bile telaffuz etmeye cesaret edemiyor…

 

Kibir Kuran’? Kerim’in bir çok yerinde geçer. Allah’u Teala müsriflerden ve cimrilerden bahsetti?i gibi, kibirlilere de yüce kitab?nda yer vermi?tir. Ve i?in ibret verici taraf?, kibiri ?blis’in, yani ?eytan?n bir vasf? olarak göstermektetir. Zira ?blis Adem Peygamber’e emrolundu?u gibi sayg? sedcesini kibirinden dolay? kasten yapmam??t?r. Ve yapmad???ndan dolay?da, itaatsizli?inden dolay? kafir, yani inkar eden olmu?tur. Bu vakay? Kuran’? Kerim’in bir çok yerinde okuyup ö?renebiliriz. Evet, demek ki, kibir ?eytani bir vas?ft?r ve kendisini “bir ?ey” zannedenler (aceba bunlar kendilerini ne zannediyorlar? ?nan?n çok merak ediyorum. Bilen varsa, zahmet olmaz ise, bana da bildirsin) içlerinde ta??d?klar? bu vas?ftan dolay?, ?eytana biraz de?il de, çok yak?n olduklar?n? bilmeleri gerekir… Kibir insan? yaradan?ndan uzakla?t?r?r, onu ibadetten engeller, secdeden  al?koyar ve küfür boyutuna sürükler. Bu benim tespitim de?ildir, bu bir ilahi ikazd?r efendim!

 

Bu tür mütekebbir (kendini be?enmi?) insanlar? görüp tespit etti?imizde, bize dü?en bir görev vard?r. E?er kar??m?za kibirli insanlar ç?karsa – bunlar genelde hal ve hareketlerinden, konu?malar?ndan ve ö?ünmelerinden, yürüyü?lerinden ve oturu?lar?ndan belli olurlar-  onlara verece?imiz en güzel ders, onlara kar?? (inatlar?na) kibirli davranmakt?r. Yani onlara kar?? böyle davranmakla, onlara bir ders vermi? oluruz. Bizim bu yapmam?z gereken hareketi Allah Rasul’u sadaka vermekle de?erlendiriyor. Neden burada sadaka kelimesini kullanm?? aceba? Ba?ka bir kelime de kullanabilirdi. Bunu bir dü?ünelim. Sadaka kimlere verilir efendim? Fakir, zavall? ve muhtaç olan insanlara verilir. (Maddi ve manevi) zengin bir insana verilmez, çünkü onun sadakaya ihtiyac? yoktur. Demek ki, kibirli insan maddi aç?dan zengin olsada, (manevi aç?dan) fakir bir insand?r. Zavall?, garip ve muhtaç bir insand?r. Ve zaten böyle oldu?u için de, kibirlik taslama ihtiyaç?n? hisseder. (Gönlü) zengin bir insan, rabbini bilen bir insan, kalbinde iman ta??r ve iman gücünden dolay? kibirli olamaz. Zavall? kibirliler!!! Ne kadar da sadakaya muhtaç insanlarm?? me?er, yaaa….

 

?nsan kuldur efendim ve kullu?unu bilmelidir! Bu gerçe?i kesin olarak kabul edip, içine sindirmesi gerekir. Unuttu?u anlarda ise hat?rlamas? gerekir. ?ayet kendisi hat?rlamakta zorluk çekiyor ise, onlar? biz – bu asl?nda yanl??, ama o anda do?ru ve yerli olan – kibirli hareketimizle hat?rlatm?? olal?m. Böyle yapmakla bir “sadaka” vermi? oluruz ve ayn? zamanda sadaka vermekle sevap i?lemi? oluruz. Ne güzel bir sevap kazanma imkan?, de?il mi?

 

 

Selma Öztürk

oeztuerk.s@gmx.de

Publiziert in der Ayasofya 39, 2012

 

Dies könnte Sie interessieren

Merhum Mehmed Akif Ersoy’un ölümy?ldönümü münasebetiyle

Merhum Mehmed Akif Ersoy’un ölümy?ldönümü münasebetiyle     … O ?stiklal Mar??m?z’?n yazar?, milli ?air …