MEKS?KA SINIRI (KAFA DENG?) EK?B?YLE ÇOK ÖZEL B?R RÖPORTAJ
Selahaddin bey, yurtd???ndan Türkiye´ye bak?ld???nda, göze çarpan ve ön planda olan bir konu var: Siyaset. Yani televizyonda siyaset, kitaplarda siyaset, durmadan siyaset konu?uluyor. Gerçekten türk insan? için siyaset çok mu önemli? Yoksa sadece konjonktür gere?i mi siyaset konu?uluyor?
Selahaddin Yusuf: Bunun bir enflasyon biçimi oldu?unu dü?ünüyorum. Yani paran?n de?eri dü?dükce para fazlala??r piyasada. Yada terside olur, yani para piyasada artt?kca paran?n de?eri dü?er. Siyasetin bu kadar yayg?n konu?uluyor olmas?na ben olumsuz bak?yorum. Siyasetin de?erinin dü?mü? olmas?ndan kaynakland???n? dü?ünüyorum. Çünkü siyaseti dü?ündü?ümüzde siyasetin bu kadar ucuz harc-? alem olmamas? gerekir. Hiç bir altyap?, bir birikim olmadan konu?ulur hale geldi siyaset. Kahvehaneler ve taksiler bize Türkiye´de toplum ne dü?ündü?ünü en kolay yoldan aktaran unsurlard?r. Futbol ile birlikte en çok konu?ulan konudur siyaset Türkiye’de, çünkü sosyal konu?malarda kullan?l?r. Sosyal konu?malar dedi?imiz ise, bir taksiye biniyorsunuz, 20 dakikan?z var, bu 20 dakika içerisinde en önemsiz konular? konu?ursunuz, maskeli ?eyleri konu?ursunuz, insanlar?n birbirine içlerini açmadan do?rudan yüzlerinin en ön taraf?na koydu?u maskelerle, iki yüzlü ve riyakar biçimde konu?ulan konudur. Sosyal konu?ma dedi?imiz ?ey budur. Dolay?s?yla siyasetin ve futbolun sosyal konu?malar hale gelmesi onlar?n de?erinin dü?tü?ünü ancak maskelerle konu?abilir hale geldi?ini gösterir. Ama bunlar gerçektende siyasetin de?ersiz ve harc-? alem bir?ey oldu?unu göstermez. Ciddi bir biçimde kafa yorulmas? gereken bir?eydir ve altyap?, tarih, ekonomi, felsefe, psikoloji bilmek gerekir. Önemli olan bilerek altyap?l? bu ?eyleri konu?mak. Amerikay? 2 milyon e?itimli insan yönetiyor, biz küçük bir amerikan modeli oldu?umuz için Türkiye olarak muhtemelen bizide 2 milyon ki?i yönetiyor. Ama Amerika´daki insanlar apolitikler, bu daha dürüstce bence, çünkü bilmedikleri için konu?muyorlar. Hamburger üzerine konu?may? daha anlaml? buluyorlar. Bizdede asl?nda hamburger üzerine konu?uyorlar gibi konu?uyorlar. Ama elinde sonunda Türkiye’yi yöneten bir az?nl?kt?r. Ve bukadar çok konu?uluyor olmas? siyaset, üzerine fikir yürütüldü?ü yada ona müdahale edebilece?i anlam?na gelmez benim için. Bu bak?mdan toplamda bakt???m?zda sevimsiz bir konu.
Peki siyasetin çok yayg?n olmas? ideolojik sebeplerden olabilir mi?
Selahaddin Yusuf: Evet. Ben ?una hep inan?yorum, Türkiye bat? ve do?u aras?nda bir köprü de?il. Türkiye bat? ve do?u aras?nda ikiye bölünmü? bir köprüdür. Geçi?genli?i olmayan bir köprüdür. Türkiye´de insanlar, ideolojik taraflar, e?er birbirlerini sevebileceklerse en az?ndan birbirilerinin aras?nda bir köprü olmad???n? anlamak zorundalard?r. Bu iki yaka do?u ve bat? yakas?d?r. Yani tam ?stanbul bo?az?d?r. Bu bak?mdan ?stanbul bo?az?nda bir köprü yoktur bana bak?l?rsa. Ve Türkiye gerçekten bat? ve do?u aras?nda ikiye bölünmü? bir ülkedir. Zaman zaman bunun ismi sa? – sol oluyor, zaman zamanda ilerici – gerici oluyor, laik – dindar oluyor. ?simler de?i?iyor, dikkat ederseniz ama cepheler, siperler degi?miyor ve bunlar yerli yerinde duruyor. Bunu a?acak enerjik bir zekaya, enerjik bir vijdana ihtiyac?m?z var Türkiye’de.
Burada sank? edebiyatç?lara önemli görevler dü?üyor. Edebiyat cazibesini kaybetti mi? Edebiyatç?lar siyasalla?d?m?? Örne?in Nihat Genç veya son zamanlarda ?smet Özet gibi. Yani ´Sebeb-i Telif´in ?airi nas?l olurda siyasalla??r?
Tar?k Tufan: Edebiyatç?lar öteden beri son derece politik bir yazarlard?r. Ac?mas?z etkin politikalar? vardir. Zor anla??lan bir?eydir. Ama yaraya merhem olan ilaçlar gibidir o ciddi edebiyatc?lar?n politikas?. Türkiye edebiyatç?lar?n politikas?na al???k de?il, çünkü o seviyede konu?ulmaya al???k de?il. Politikac?lar?n az k?s?tl? kelime hazinesiyle konu?ulmaya al???k. Ve e?lencelik bir?ey haline geldi?i için. Edebiyat?n içinde politikaya müdahale etmek Türkiye için bir lüks, çünkü bu kadar kelime yüküyle, bu kadar zihin enerjisi yüküyle bu i?i konu?maya Türkiye al???k de?il. Bunu toplumun bünyesi kabul etmiyor. Bu bak?mdan çok hayal k?r?c? ve mutsuzluk verici bir manzara. Türkiye’de 12 Eylül’den sonra anl?yoruz ki, Türkiye’deki edebiyat?da birbirinle kavga eden insanlar?n ayr? ayr? edebiyat? beslemi?. Hür edebiyat kendi ba??na var olamam??. Sadece sa? ve solun dalgas?yla yükselmi?. Dolay?s?yla edebiyatla Türkiye henüz temas edememi? bana kal?rsa.
Sizin gibi genç yazarlar Türkiye’de zorluk çekmiyormu? Mesela bir kitap yazd???n?zda, sa?c?, solcu diye bir çekmeceye konmuyormusunuz?
Selahaddin Yusuf: Konuyorsunuz. Türkiye’de sol da dahil olmak üzere s?rt?n? bat?ya yaslam?? olanlar Türkiye’de yerli bir?eyin üretildi?ini gördüklerinde bunu sava??lacak bir?ey olarak görüyorlar. Türkiye’de bat?n?n dilini çok çabuk kavray?p e?itimleri sayesinde bunu çok çabuk bünyelerine al??t?ran ve o dil üzerinden konu?an bir tak?m vard?r. Bu sanattada böyledir. Bunlar ço?unlukla kemalist ve sol çizgiden gelen insanlar. Çünkü ?ehirli ve e?itimli kesim onlard?, bat?y? ele?tirmeden her?eyini ald?lar. Ve bunu Türkiye’nin yerli geleneksel unsurlar?na kar?? güdümlediler ve kulland?lar. Ve bu ak?m halen devam ediyor. Bu ak?ma kar?? bir ç?k???n olmas? gerekiyor Türkiye’de edebiyat ve sanat camias?nda. Bunuda göremiyoruz.
Edebiyat demi?ken, biraz konuya de?inelim. Elif ?afak ´A?k´ isimli bir kitap ç?kard?. Sizce, Kafka’n?n a?k?yla Elif ?afa??n a?k? aras?ndaki fark nedir? Veyahut fark yokmu?
Selahaddin Yusuf: Birincisi, Türkiye’de ciddi bir?ey yapmak isteyen insanlar ?unu anlad?lar bir kere. Türkiye’nin uygarl?k birimkilerine temas etmek gerekir, diyenler var. ?kincisi, bununla temas etsek iyi olur, diyenler var. Buda ?undan kaynaklan?yor: Dünyada yerel demokrasi diye bir trend ba?lad?. Dünyada yerel kültür alg?s? diye bir?ey ba?lad?. Dünyada etnik müzik diye bir?ey ba?lad?. Bir barda ezan sesi duyabiliyorsunuz. Dünya birden bire bunu ilginç buldu. Bunun sebebi neydi? Bat?n?n oryantalist deste?inden kaynanlanan bir?eydi bu. Yerel olan, ilginç olan her?eye ilgi var, fakat bunun biz neocolonialist bir?ey oldu?unu biliyoruz. Bunun oryantalist ve art niyetli bir ilgi oldu?unu biliyoruz. Bunun ´dünyan?n geri kalan?n? bilelim, ki avucumuzun içerisine alal?m´ dü?üncesinden oldu?unu biliyoruz. Zira küreselle?me dedi?imiz ?ey, dünyada farkl?, otantik olan ne varsa üstünden geçiyor, düzle?tiriyor ve aynala?t?r?yor. Bunuda biliyoruz. Dolay?s?yla küresel edebiyat kültür odaklar?n?n Mevlana´ya gibilerine uzatt??? dili de tan?yoruz. Bu dilin arkas?nda ne tür kirli bir dil oldu?unu da biliyoruz. Bunlar?n hepsini Elif ?afa??n kitab?na at?f edecek kadar ac?mas?z de?ilim elbette. Nitekim Elif ?afa??n yapt??? i?in genel bir çerçevesi var, ama ?öyle bir traj?k iyi taraf? da var: Türkiye´deki insanlar Mevlana evreniyle Elif ?afa??n kitab? üzerinden ileti?im kurmaya muhtaçlar.
Konuyu biraz de?i?tirelim. ´Meksika S?n?r?´ndaki samimiyet sizce ´Kafa Dengi´nde kayboldu mu?
Selahaddin Yusuf: Meksika S?n?r?´n?n kendisini özel, kendisine has bir kitlesi vard? tabiki. Kafa Dengi´nde bunu tam yakalayamad?k. ?öyle bir?ey var. Ben her antropolojinin ayn? zamanda bir teoloji oldu?una inan?yorum. Her teolojininde ayn? zamanda bir antropoloji oldu?una inan?yorum. ?unu demek istiyorum: insan üzerine ve insan?n etkinlikleri üzerine, insan?n var olu?una dü?ünmeye ba?lad???n?zda ayn? anda onun tanr? ile ili?kisi üzerinede dü?ünmeye ba?l?yorsunuz. Yani, biz insan?n Yüceyle kurdu?u ili?ki üzerinden asl?nda insanlarla ili?ki kuruyoruz. Daha somut olarak yani, bir insanin teolojisi, metafizikle olan ili?kisi benim o insanla ili?kimin temelini olu?turuyor. Dolay?s?yla teolojisi bana uymayan insanlarla ili?kimi sahici kuram?yorum. Yani büyüyen bir ili?ki olam?yor.
Kafa Denginin siyasalla?mas? mümkün mü ?
Selahaddin Yusuf: Kafa Dengi zaten art?k bir taraf?yla siyasal, baz? söylemlerde siyasal. Sonuçta bu bir TV program? ve bir TV program?n?n, bu format?n?n izin verdi?i kadar siyasal. Ba?ka TV programlar?yla k?yaslamamak laz?m.
Selahaddin bey siz bir dönem haber spikerli?ide yapt?n?z? Bu dönem uzun sürmedi ve b?rakt?n?z. Size spikerli?in ne getirileri, ne götürüleri oldu?
Selahaddin Yusuf: Sürseydi götürüleri olurdu, getirileri olmazd?. Çünkü ben siyasal bilgiler mezunuyum ve siyaset yüksek lisans? yapt?m ve elde etti?im son bilgi ?u: Türkiye’de siyaset üzerine çal??man?n ve konu?man?n bu alanda hiç bir i?e yaramayaca?? oldu. Dolay?s?yla b?rakt?m bir kenara. E?er siyaset bilimi okumu? ve uluslararas? ili?kiler okumu?, bu yolu sürdürseydim, haber spikerli?i iyi bir?ey olurdu. Çünkü iyi bir background, ama de?erli bir?ey olmad???n? gördüm. Sadece bir siyasal kültür backgroundu kazand?rd???n? gördüm ve öyle kal?rsa daha iyi olaca?? kanaatine vard?m.
Peki, neden haber spikerli?i yapt?n?z?
Selahaddin Yusuf: Niye haber spikerli?i yapt?m? Akl?m ba??mda de?ilmiydi? De?ildi herhalde, çünkü insan geçimini sa?lamak için akl?n?n bir parças?n? görmezden gelebiliyor bazen. Sonuç olarak benim TV de yap?p etti?im ?eyin ço?u mai?et temininden ibarettir. Yani geçimimini sa?lamak kayg?s?ndan ibarettir ve onun haricinde çok bir anlam? yok. Bana sorarsan, babam zengin olsayd?, 3 tane apartman?m olsaydi ve onlar?n kiras?yla ya?ayabilecek durumda olsayd?m, ben oturur ?iir ve roman yazmaya devam ederdim. ?imdi böyle kaçak bir sevgiliyle gizli gizli bulu?ur gibi yapmazd?m. Mesele bundan ibaret. Televizyona ç?kt???m zamandan itibaren daha az yaz?yorum. Televizyona ç?kt???mdan itibaren benim var olu?uma direk temas edecek her duyguya asl?nda uzakla??yorum, çünkü insanlarda seninle TVye ç?km?? adam olmak üzerinden temas etmeye ba?l?yorlar. Bu kötü bir?ey yani. Kendini TV de ifade ediyorsun ve bunu tekrar yazmak, insana kendini tekrar ediyormu? hissi uyand?r?yor. Yada insanlarda ´daha dün TV de söyledi?in ?eyi bugün tekrar niye yazd?n´ gibi bir his uyand?r?yor. Oysa hakikat?n tekrar?ndan zarar gelmez. Din bile tekrard?r, yani nasihatd?r. Ayn? ?eyi tekrar tekrar söylemektir. Fakat TV nin ´yeni´ ibaresini görmeden bir?eyi izleyememe duygusu senin böyle kan?n? çeken bir?eye dönü?türüyor ve böylece art?k onu yazmak ihtiyac? hissetmiyorsun. Mesela bir taraftan ben Meksika S?n?r?n? yaparken, daha çok ?ey okumaya ba?lad?m bir dönem, ama daha az yazmaya ba?lad?m. Çünkü o hafta onu söyledikten sonra onu tekrar yazmak, TV kültürünün red etti?i bir?eydir. Yazm?yordum yani ve uzun zamanda yazmad?m.
Televizyon asl?nda ba?l? ba??na bir ?izofrenik bir durum de?ilmi? Kamera kar??s?nda bir farkl?la?ma varm??
Tar?k Tufan: Teknik geli?melerin insanlar?n bir sivilcesi oldu?unu dü?ünüyorum. ?nsanlar?n vücudu nas?lsa, insano?lunun vücudu neyse, vücudu gibi bir sivilce üretecektir. Teknik ba?l? ba??na tart???lmas? ve konu?ulmas? gereken bir?eydir.
Selahaddin Yusuf: Tekni?e var olu?undan itibaren itiraz ediyorum ben, ama onun içinde ya?amak gibi bir?eyimiz var, a??l ?izofreni burada. Teknik mekani?in, robotsu sözün üstüne söz kabul etmez ?eyin sorgulanmas? gerekti?ini dü?ünüyorum. Yani sineklerle de?il batakl???n dibiyle u?ra?mak gerekir.
?imdi TR´de deniliyorki, kitap ve gazeteler okunmuyor. Ama bakt???m?zda görüyoruzki, en `basit´ bir yazar?n dahi 30-40 tane kitab? oluyor ve bir gazetede onlarca kö?e yazar? oluyor. Piyasada 20tane günlük gazetede var. Peki ´okumayan bir ülkede´ ne kadar çok gazete, kitap, kö?e yazarlar?, haber kanallar? var. Bu bir çeli?ki de?ilmi? Yoksa istatistikler mi yanl??? Kim okuyor bunlar?, yazarlar kendileri mi okuyorlar?
Tar?k Tufan: Yüzünden okumak diye bir?ey vard?r. Yeryüzünde, yüzünden okundu?u halde bir insan? hakikata çekebilecek tek Kuran vard?r. Onun d???nda yüzünden okundu?u zaman bir insan? bir hakikate yakla?t?rman?n imkan? yoktur. Burada tabiki okunmuyordan kas?t, bundan yak?nmaktan sebep, hiç süphesiz bir kitab? yaz?l? bir ka??t olarak okumak de?il, bir?eyle ciddi me?gul olmak. O yüzden uykusuz kalmas?d?r, o yüzden i?tah?n?n kesilmesidir, o yüzden evine kapanmas?d?r, o yüzden daha çok çal??mas?d?r, yada tam tersidir, enerjiyle dolup sa?a sola ko?turmakt?r. Bütün bunlarin de?erini ortaya koyan ?ey onun hakikatle ili?kisidir yada en az?ndan niyet olarak hakikate yak?n olma temennisidir. Niyet denen ?ey okuman?n anlam?n?da belirleyen ?eydir, hangi niyetle okudu?undur ve hangi niyetle yazd???nd?r. Bunun d???nda elbette bir sürü insan bir sürü ?ey yaz?yor, biraz daha popüler olmak, bask? yapmak ve çok kazanmak için. Bunlar çok bak?l?yor Türkiye’de, ama çok okunmaktan kas?t bas?lan kitap say?s? falan de?il hiç ?üpheniz.
Publiziert in der Ayasofya 34 2011